Doğum eylemi esnasında bebeğin sağlık durumunun değerlendirilmesi için uygulanan testler

Doğum başladıktan sonra rahim kasılmaları esnasında bebeğe giden kan akımı azalır, kasılmaların bitmesiyle normale döner ve bir dahaki kasılma ortaya çıkana kadar normal seyreder. Sağlıklı bir fetus bu nispi hipoksi (oksijensizlik) durumuna dayanıklıdır ve fetal distres bulguları göstermez.

Sağlıksız ve yedekleri yetersiz olan bir fetus ise kasılmalar esnasında oluşan bu geçici hipoksi durumunu bile kaldıramaz ve giderek artan bir şekilde fetal distres bulguları ortaya çıkar ve bebeğin kalp atışlarını ve rahim kasılmalarını kaydeden ve gösteren kardiyotokografi yani NST cihazı trasesine yansır. 

Tüm intrapartum yani doğum eylemi esnasında uygulanan testlerin ortak amacı bebeğin kasılmalar esnasında oluşan bu geçici hipoksi durumuna verdiği cevabı ölçmek ve doğum eyleminin devam etmesinin bebek açısından sağlıklı olup olmadığı konusunda karar vermektir.

Fetoskop (ÇKS borusu)

Bir ucu karna koyulan ve diğer ucundan doktorun kulağıyla bebek kalp atışlarını dinlediği plastik ya da metal bir alettir. ÇKS (Çocuk kalp sesleri) borusu da denir.

Hangi durumlarda uygulanır?

Fetoskop tüm anne adaylarında doğum eylemi esnasında yaygın olarak kullanılan bir alettir. Aşağıda anlatılan CTG cihazı ile dönüşümlü olarak kullanılabileceği gibi CTG olanağının olmadığı bir doğumhanede doğum eyleminin takibinde tek başına da kullanılabilir.


Video: Normal doğumun 3 aşaması (rahim ağzı açılması, bebeğin ıkınmayla doğması ve plasentanın çıkması)

Dr. Kağan Kocatepe Youtube Kanalı >>

 

Uygulanması ve yorumlanması

Doğum eyleminin birinci evresinde 15-30 dakika aralıklarla, ikinci evrede ise 5-15 dakika aralıklarla bebeğin kalp atışları kasılma öncesinde ve kasılma sonrasında dinlenerek kasılmalara olan cevap ölçülür. Kalp atımlarında özellikle kasılmalar sonrasında ya da kasılmalar arasında çökmeler, yani kalp atışlarında azalmalar meydana gelmesi fetal distrese işaret eder.



Kardiotokografi (ing.: Cardiotocography) (CTG)


NST uygulamalarında da kullanılan CTG cihazı doğum eylemi esnasında da yaygın olarak kullanılır. 

NST'den farklı olarak doğum eyleminde, kasılmaları algılayabilen prob anne karnının en tepe noktasına yerleştirilir. CTG kalp atımları ile rahim kasılmaları arasındaki ilişkiyi gösterebileceği gibi, kasılmaların düzenini, şiddetini ve sıklığını da gösterebilir. 

Kalp atımlarının ve rahim kasılmalarının beraberce kağıda yansıması sonucu oluşan grafiğe CTG trasesi adı verilir.


Video: Doğum yapmış annelerin tanıdığı ve sizin de tanışacağınız o muazzam NST bebek kalp atış sesleri

Dr. Kağan Kocatepe Youtube Kanalı >>

Hangi durumlarda uygulanır?

CTG, fetal distres gelişme olasılığı yüksek olan fetuslarda doğum eyleminin başından bebek doğana kadar ara vermeden uygulanır. Düşük rizikolu gebeliklerde ise genellikle fetoskopla dönüşümlü olarak uygulanır.

Yorumlanması

CTG'de fetal distres göstergeleri aranır:

  • Bunlar kalp atım hızında değişiklikler (atım hızının azalması ya da artması),
  • kalp atım hızı değişkenliğindeki azalmalar ve
  • kalp atım hızındaki yükselmeler ve azalmalardır.
  • Yükselmeler genellikle fetusun iyi durumda olduğuna işaret ederler ve nadiren fetal distres bulgusudurlar.
  • Çökmeler, yani kalp atışındaki azalmalar arasında ise selim tabiatlı çökmeler olabileceği gibi bebeğin fetal distreste olduğunu ve hatta durumun kötüye gittiğini gösteren çökme şekilleri olabilir.
  • Kordon basısı, boyna kordon dolanması, kordon sarkmasına bağlı olarak kasılmalarla ilgisi net olmayan çökmeler oluşabileceği gibi, bebekte plasenta yetmezliğine işaret eden ve kasılmalarla yakın ilişkide olan çökmeler gözlenebilir.

CTG'de fetal distres bulguları saptandığında ilk önce bu durumun çok acilen doğum gerektiren bir durum olup olmadığı değerlendirilir.

Kordon sarkması gibi acil durumlarda vajinal doğum mümkün değildir ve genellikle sezaryen uygulanır. Diğer durumlarda ise anne adayına damar yoluyla sıvı verilerek, sol yanına yatırılarak, maske ile oksijen verilerek durum giderilmeye çalışılır. Önlemlere rağmen giderilemeyen patolojilerde eğer kısa zamanda vajinal doğum mümkün değilse sezaryenle doğum gerçekleştirilir.

CTG'nin bir başka uygulama şekli de kasılma ve kalp atımlarını algılayan probların direkt rahim içine yerleştirilmesidir. İnternal (içerden uygulanan) CTG adı verilen bu uygulamanın avantajı kasılmaları ve bebek kalp hızındaki değişkenliği daha net olarak değerlendirmesidir. Dezavantajı ise rahim içine yerleştirilen probların enfeksiyona yol açabilmesidir. Maliyeti daha yüksek olması ve enfeksiyon riskini artırması nedeniyle çok yaygın kullanılmayan bir uygulamadır.



Digital stimulasyon (Parmakla uyarı)

Eylem esnasında bebek kalp atışlarında uzun zamandan beri yükselme olmadığı ve/veya değişkenliğin azaldığı durumlarda uygulanan bir inceleme yöntemidir.

Yükselme olmaması veya değişkenliğin azalması doğum eylemi esnasında sıklıkla bebeğin uyumasına bağlı olarak meydana gelir. Bu durumda vajinal muayenede bebeğin başına parmakla uyarı verilerek bebek uyandırılmaya çalışılır.

Uyarı verildikten kısa bir süre CTG trasesinde ortaya çıkan yükselme bebeğin iyi durumda olduğunun iyi bir göstergesidir. Yükselme olmaması ise fetusun kesin olarak kötü durumda olduğunu göstermemekle birlikte fetal distres şüphesi uyandırır.


Video: HANGİ DURUMLARDA NORMAL DOĞUM ANNE VE/VEYA BEBEK İÇİN RİSKLİDİR VE KESİN SEZARYEN İLE DOĞUM GEREKİR?

Dr. Kağan Kocatepe Youtube Kanalı >>

Fetal saçlı deride pH ölçümü

Amniyon zarının açık olduğu dönemde bebeğin saçlı derisinden ufak bir bıçak yardımıyla alınan kanın incelenmesidir. Fetal distres varlığında ya da şüphesinde uygulanır. Alınan kanda pH ölçülür ve asidoz aranır. Asidozun varlığına ve derecesine göre bebeğin vajinal doğumu bekleyip bekleyemeyeceğine karar verilir. Sık kullanılan bir inceleme değildir.

Kan gazları analizi

Genellikle bebek doğduktan sonra uygulanır. Eylemde ise çok nadiren kordosentez yoluyla tercihen arter kanı alınır. Kanda oksijen, karbondioksit ve pH ölçümü dışında çeşitli parametrelerin ölçümü yapılır. Bebeğin durumu ve doğum şekli hakkında karar verilir. Doğum eylemi esnasında çok nadir ve özel durumlarda uygulanır.

Mekonyum varlığının araştırılması


Video: Bebeğin ilk dışkısını rahimde doğmadan yapması, "bebeğin kakasını yutması" (mekonyum aspirasyonu)

Dr. Kağan Kocatepe Youtube Kanalı >>

Test olmaktan çok bir bulgudur. Genellikle mekonyum (bebeğin ilk dışkısı) doğum sonrası ilk 24 saatte çıkarılmasına karşın, %5-10 bebek doğum eylemi esnasında ya da doğum öncesi dönemde mekonyum çıkartabilir.

CTG trase bulguları iyiyse fetal distres belirtisi değilidir. Ancak bebeğin doğduktan sonra yaptığı ilk solunum hareketi esnasında bunu akciğerlerine kaçırmaması için dikkatli olunması gerektiği konusunda uyarıcıdır. 

Bebekte fetal distresten şüphelenildiği durumlarda ya da gelişme geriliği (İUGG), miyad geçmesi gibi bebeğin yedeklerinin az olduğu durumlarda ek bir fetal distres kriteri olarak kabul edilir.