Doğal (özgür) doğum, kendi kendine ebe ve doktor olmadan doğum yapmak

Dr. Kağan Kocatepe'nin youtube kanalında hazırladığı video içeriğinin transkripsiyonu (video sayfanın en aşağılarında)


Kendi başıma, doktor ve ebe, kimse olmadan doğum yapmak istiyorum (özgür doğum)

Evet Kadın İsterse kanseri 
yenebilir dedik.

Peki Kadın İsterse doktor falan istemiyorum nen diyerek doğum yapabilir mi?

Tıbbi yardım almadan Evde doğum 
yapmanın riskleri nelerdir?

Özgür doğum kavramı dünyada yaygınlaşmaya başlıyor. Peki Kadınlar neden Evde doğum yapmak istiyor?

3 yıl önce Amerikalı genç bir kadın evde doğum yapmak isterken bebeğini kaybetmiş internetle beynimi yıkadım daha fazla suçluluk duyamam diyerek pişmanlığını dile getirmişti. Uzmanlar da özgür doğumu tehlikeli ve riskli buluyor ebe ya da doktor olmadan doğum yapmak annenin ve bebeğin hayatını tehlikeye atmaktır diyorlar.

Oluyor böyle şeyler Doktor Kağan Kocatepe, kadın doğum uzmanı aynı zamanda Jinekolog. Hoş geldiniz kadın böyle isterse kafasına göre evde doğum yapar mı? Eskiden bile ebe vardı yani, isterse yapar işte ama sonuç böyle olabiliyor, yani illaki olacak diye bir şey yok. Sonuçta kadın organizması tamamen hamilelik ve doğuma, özellikle hamilelik başladıktan sonra planlı bir şekilde ilerliyor. Ama şimdi günümüzde tabii ki şu soruyla başlamak lazım: niye diğer canlılar kendi başına gayet güzel doğum yapabiliyor da ondan sonra yavru doğduktan sonra kendi kendini de besleyebiliyor ama insanlarda niye böyle olmuyor?

Biye olmuyor? Bunun tabii ki birkaç nedeni var, onlardan bir tanesi bir kere biz ayakta duran canlılarız, ayakta durduğumuz için pelvisimiz nispeten, kadınlardan bahsediyorum daha dar, ikincisi bizim beyin kitlemiz diğer canlılara göre çok daha fazla. Bu da kafanın daha büyük olmasına neden oluyor, bu iki faktör bir araya geldiği zaman bir kere doğum kanalından bebeğin diğer canlılardan farklı olarak çeşitli manevralarla ilerleyerek şey yapması yani diğer canlılarda dümdüz doğum  oluyor kanal tamamen yeterli ama insan yavrusu fetus doğarken çok çeşitli mekanizmalarla ilk önce kendini o üç tane darlık var pelvisin içinde başını ilk önce böyle çevirecek, ondan sonra darlığı aştıktan sonra bu şekilde olacak, ondan sonra çenesini bu şekilde kendi çenesine bir göğsüne değdirecek, sonra çıktıktan sonra da yan tarafa dönecek ki omuzlar çıksın diye. Kim uğraşır bu kadar? İşte otomatik olan şeyler ama işte insan canlısının ayakta durması nedeniyle pelvisi daha farklı ve de bir  faktör daha var kafa büyüklüğünden bahsetmiştik.

İnsan yetersiz olarak dünyaya geliyor, şu anlamda, şimdi 38-40 42 haftalık bir doğum sonrasında bebek doğduğu zaman kendine bakabilecek bir gücü yok, kendini besleyemez mutlaka bir yardıma ihtiyaç var, diğer canlılar böyle değil, bunun nedeni ne peki şimdi şöyle nispi olarak eğer gebelik haftası bebeğin de içeride doğduktan sonra kendine bakabilecek kadar fazla olsaydı o zaman kafası daha büyümeye devam edecekti, bu sefer hiç çıkamayacak bir.

İkincisi kadın için çok ciddi bir metabolik yük hamilelik, o metabolik yükü ancak 9 ay kaldırabiliyor daha fazlasını kaldırabilecek gücü yok, çünkü ciddi anlamda metabolizması bütün hep hamilelik  sürecine yönelik olarak çalıştığı için ancak bu kadar o yüzden yetersiz bir canlı olarak doğmak zorunda.

Yetersizden kastım, akım gerektiren. İnsan beyni yüzde 25 gelişmiş olarak dünyaya geliyor, diğer canlılarda yüzde 50 ile %75 arasında gelişmiş olarak dünyaya geliyor doğuyor, koşmaya başlıyor, bu da doğum yardımını gerektiriyor. Çoğu zaman hiçbir şey olmaz tabii ki, yani uçakta doğuyor ondan sonra işte ne bileyim takside doğuyor, çok denk gelirdik eskiden asistanken falan, ondan sonra biz bebeği almaya giderdik. Tamam bunlar okey ama günümüzde artık eskisi gibi Allah kurtarsın anlayışı yok, yani Allah kurtarsın denirdi, eskiden denirmiş hamilelere, neden, çünkü gerçekten bundan daha 100 yıl öncesine gittiğiniz zaman var anne bebek ölümleri ciddi oranlarda. Tarlada doğum da var mesela, evet yani şimdi artık onları biz hem yeni doğan ölümlerini ciddi anlamda azalttık.

Şu anda Türkiye'deki yeni doğan ölüm oranları hemen hemen Almanya'yla ve diğer Avrupa ülkeleriyle aynı. Maşallah çok güzel bir şey. Tabii anne ölüm oranları oldukça azalmış durumda. Ama işte bunun nedeni de doğum yardımı yapan bir ekibin olması.

Şimdi artık günümüzde normal doğumda doğumhaneye girdiğinizde bir bakıyorsunuz 6-7 kişi var, sezeryana girdiğinizde  bir bakıyorsunuz 10 kişi var bir tane canlı dünyaya gelsin diye, çünkü o canlıyı sadece kalbi atar bir şekilde dünyaya getirmek yetmez, hiçbir şekilde, pürüzsüz bir şekilde, oksijensiz kalmadan, şu olmadan bu olmadan ve de ilk doğduğu zaman eğer işte morarıyorsa şuysa buysa falan hemen bir  ekibin onu resusite etmesi lazım. Bu da doğum yardımını gerektiriyor.

Tekrar söylüyorum, hiç doğum yardımı olmadan çok büyük olasılıkla bebek canlı bir şekilde dünyaya gelir ama, çok büyük olasılık yetmez, yani günümüzde şunu siz tercih etmiyorsunuz. Hayır hayır, hiç kimse tercih etmez, yani tercih etmemeli, daha doğrusu soralım, tercih eder miydiniz hiç yardım almadan? Bir de yardım edilebilecek ve hani daha garantili bir sonuç varken neden bunu tercih edelim, gerçekten 9 ay bile bana göre çok uzundu. Bu arada hamilelikte sadece o hani bebeğin gelişimi için değil, bir de kilo alımı vesaire de insanı çok zorluyor.

Bence bunun temel sebebi İşte bu arama motoruna insanların her şeyi yazıp evde her şeyi yapabileceklerini zannediyorlar. Arama motorlarını Doktor yerine  koymamamız lazım.

Hep kafama takılıyor. Muhtemelen insanlık gelişim tarihinde beslenme kötü yani milyonlarca yıllarda 9 ay biraz ona göre belirlendi ama şimdi her şey var kadınlar  besine kolay ulaşıyor, bu acaba hamileliğin süresini biraz kısalttı mı?

Yani hamilelik süresi öyle kısa vadeli kısalacak bir şey değil, yani böyle 40 bin yıl 50 bin yıl gibi sürede kısalacak bir şey değil. Eğer yani insan denen, homo sapiens denen bizim bildiğimiz insandan bahsediyor olursak, 40 bin yıl 40 bin yıl önce de ben doğumun gene 9 ay 10 gün olduğunu tahmin ediyorum. Tabii ki bilemeyiz bunu ama öncesinde belki daha uzundur ama işte.  

Nedir ya şunu bir açabilir miyiz ya 365 6, mesela yani o gün nedir ya öyle işte?

Evet. Özgür doğum diyoruz ya 8 aylık doğduğu zaman o sadece annesinin ve ebenin değil bir de başka bir  ekibin sağlıkla devam.

Özgür doğum kelimesi doğru değil yani hamileyken insan özgür değil ki, nasıl kazanılır. İnsan özgürdür, ben ister ameliyat olurum, ister ameliyat olmam, ama hamileyken karnınızda bu dünyaya gelecek  olan bir emanet taşıyorsunuz, özgürlükten  bahsetmek yanlış, bence özgür doğum kelimesi olmamalı.

Atalım karşıyız buna karşın şu anda karşıyız ileride tabii ki bunun yandaşları da  olacaktır ama.

Ağrısız doğum mümkün mü, yani o kadar çok yöntem var suda doğum, suda doğumda da aslında acayip bir şey  diyemem değil mi?

Ağrısız doğum tabii ki mümkün. Epidural denen bir şey var sonuçta. Yani epidural kateteri taktığınız zaman oradan ağrı kesicileri veriyorsunuz, artık anestezi uzmanları da oldukça tecrübeli. Ağrısız doğum mümkün, mümkünden daha ziyade ağrılı doğum yapmak gerekli mi?

Ağrılı doğum yapmak gerekli mi? Siz galiba. Epidural takılmış da kaymış ama benim de acı eşiğim biraz yüksektir. Ben zannettim epidurale  rağmen devam ediyorum zannettim ama ben ağrılı bir doğum yapmıştım ama yine de benim şeyim, yani ben hani kötü bir tecrübe olarak şey yapmam, ben mesela şeye de karşıyım normal doğum. Zaten doğum o, yani normali olması gerekiyor insanların gidip böyle kendi kendine ay ben yapamam deyip sezeryan yapmalarına da karşıyım.

Sezeryan, bugünlerde çok böyle popüler bir şey, estetik kaygılardan mı bahsediyoruz, yoksa başka korkulardan? 

Olabilir, ama en büyük olay şu, doktorların artık yani aileye pürüzsüz bir şekilde teslim etme şeyinden çabasından ve sorumluluğundan bahsediyoruz ya. O yüzden, belki de bundan 20 sene, 30 sene önce sezeryan olmayacak olan birçok neden sezeryanla sonuçlanıyor, yaşlar ilerlediği için, artık kırklı yaşlarda da doğum mümkün oluyor, o zaman rahimin açılması biraz daha yavaş olabiliyor ona bağlı.

İsteğe bağlı sezaryen olmalı mı olmamalı mı tartışması hala daha devam ediyor ama, genel olarak şunu söylemek mümkün, Dünya Sağlık Örgütü diyor ki %20 olsun sezeryan oranı daha fazla 
olmasın diyor, ama ben mesela buraya gelmeden önce araştırdım, Amerika'nın birçok eyaletinde bile %30'larda, Meksika'da %60'larda, bizde %50'lerde. İyi mi bu? Onun yani iyi yönleri de var, kötü yönleri de var, mesela işte bu yeni doğan asfiksisi denen, yani oksijensiz kalma şeyi bebeğin normal doğumda takipsizse eğer azaldı tabii ki nispeten ama bu tabii ki başka 
sorunlara da yol açıyor, bunlar çok ayrıntı tabii  



Tamam girmeyelim şimdi daha önceki programların birinde buraya not aldım yapay rahim testi diye bir şey konuştuk. Amerika'da 30.000 yapay rahimden, işte çocuk doğurtacakları iddiası vesaire vardı. Türkiye'de böyle bir yaklaşım var mı, ya da böyle bir yaklaşıma nasıl bakıyorsunuz?

Böyle Matrix filmindeki kırmızı al, bir de yapaymış. Bunun için yani çok erken olduğunu düşünüyorum. Bilmiyorum  ama yani çünkü birçok faktör var yani o yapay rahimde plasentanın fonksiyonlarını taklit edecek, ondan sonra 9 ay boyunca her gün değişecek olan  metabolik şeyleri bebeğe verecek olan sistemi oturtmak herhalde çok şu an böyle durumda yaparsan orada şey yapacaklar büyüyecek büyüyecek falan bunlar için biraz erken. Anladım, yani şimdi gerekli mi?

Şöyle Özgür doğum mesela tanımına vesaire bilmem neyi tartıştık bunların zamanı var biraz daha zamanı var deyip öyle devam edelim isterseniz.

Evet sıradaki konumuza geçiyoruz O da mavi Pardon özür dilerim renkleri Sakın karıştırmayın ağır bir en ağır şeyimize geçiyoruz kırmızı topla efendim. 



Doğum ve Sonrası İle ilgili Sık sorulanlar:


İLGİLİ KONULAR:


Video: Kendi kendine yardım almadan özgür ve doğal doğum mümkün mü? Gebelik neden 9 ay 10 gün?Mesut Yar NTV

Dr. Kağan Kocatepe Youtube Kanalı >>