Doğumda genel anestezi (narkoz)

Ülkemizde sezaryen operasyonlarında genel anestezinin yerini hızla lokal anestezi (epidural, spinal) almaktadır. 

Avrupa ve Amerika'da ise sezaryen operasyonlarında ilk seçenek epidural ve spinal gibi yöntemlerdir.

Genel anestezi ile epidural (ve spinal) anestezi arasındaki en önemli fark genel anestezinin operasyon süresince tam bilinç kaybına yol açması, diğer iki yöntemde ise bilincin genellikle tümüyle açık olmasıdır.

Burada "genellikle" dememizin nedeni şudur: epidural uygulaması esnasında anne adayının aşırı kaygılı olması ya da başka tıbbi nedenlerle anestezi uzmanı bebeğin doğması sonrası anneyi "uyutmak" için bazı ilaçlar uygulayabilir. Ancak bu genel anestezi değil "uykudur".

Diğer önemli bir fark da genel anestezi uygulamasının başlamasından operasyona geçilebilmesine kadar gerekli olan sürenin genel anestezide çok daha kısa olmasıdır. 

Epidural (ve spinal) ön hazırlık gerektiren ve uygulandıktan sonra ve sadece epidural yapıldıysa etki etmesine kadar belli bir süre geçmesini gerektiren yöntemlerdir. Bu nedenle doğumun acil olarak gerçeklesmesinin gerekli olduğu durumlarda (fetal distres ("bebeğin sıkışması"), aşırı kanama gibi) genel anestezi kaçınılmazdır. 


Video: SEZARYEN DOĞUMDA LOKAL ANESTEZİ (EPİDURAL, SPİNAL, KOMBİNE) İLE GENEL ANESTEZİNİN FARKLARI NELERDİR?

Dr. Kağan Kocatepe Youtube Kanalı >>

Diğer tüm durumlarda, epidural ve spinal için kesin bir sakınca mevcut olmadığı sürece (anne adayının epidural istememesi, kanama-pıhtılaşma bozuklukları, kan hacminin aşırı kanamaya bağlı azalmış olması gibi) sezaryenin bu iki yöntemden biriyle gerçekleştirilmesi (spinal, epidural) hem anne adayı, hem de bebek için avantaj teşkil etmektedir.



Genel anestezi nasıl uygulanır?

Genel anestezinin en önemli aşaması entübasyon adı verilen aşamadır.

Burada anne adayının ağız boşluğundan solunum yollarına doğru entübasyon tüpü adı verilen plastik bir tüp yerleştirilir ve anne adayının solunumu anestezi uzmanı kontrolünde bu tüpe bağlanan oksijen kaynağıyla devam eder.

Entübasyon aşamasına gelmeden önce anne adayına "maske" adı verilen ve ağız ve burunu kaplayan bir aletle %100 oksijen solutulur. Bu esnada anne adayının karın cildi sezaryen operasyonu için antiseptik maddeyle "boyanarak" üzerine steril örtüler serilir. Boyama aşamasının anne adayı "uyumadan" önce veya uyumaya yakın yapılmasının nedeni henüz doğmamış olan bebeğin anestezi gazlarına daha az maruz kalmasını sağlamaktır. Yine de bazı doktorlar kendi tecrübelerine dayanarak, boyama aşamasının da anne adayı "uyuduktan" sonra yapılamasını önerir ve uygularlar.

Oksijen verildikten sonra anne adayına solunumu tümüyle kontrol altına almak amacıyla santral sinir sistemini baskılayan bir ilaç verilir. Entübasyon tüpünün daha kolay yerleştirilmesini sağlamak amacıyla bu aşamada bir kas gevşetici uygulanır.

Entübasyon tüpünün solunum yollarına yerleştirilmesi sonrasında bu tüpten anne adayına bir yandan oksijen öte yandan da anestezinin "derinleşmesini" sağlayan "anestezi gazları" solutulur. Bu gazların solutulmasında amaç bir yandan ağrı hissini tümüyle ortadan kaldırmak öte yandan anne adayının operasyon esnasında olup bitenleri hiçbir şekilde hatırlamamasına yardımcı olmaktır. Kas gevşetici ilaçlar da solunum kontrolünün anestezi uzmanında kalmasını sağlamak amacıyla devam ettirilir.

Bebek doğduktan sonra anestezi daha da "derinleştirilir". Operasyon sona erdiğinde kas gevşeticilerin etkisini gideren ilaçlar uygulanır, entübasyon tüpü çıkarıldığında anne adayının solunumu ve tüm yaşamsal refleksleri geri dönmüştür.



Genel anestezinin muhtemel riskleri

1-Aspirasyon: genel anestezinin en önemli riski, öksürme refleksinin devredışı kalması nedeniyle herhangi bir nedenle kusma oluştuğunda mide içeriğinin kusmayla birlikte solunum yollarına kaçmasıdır. Mide içeriği asit olduğundan ve mide dolu olduğunda besin artıkları içerdiğinden akciğerler için tehlikelidir. Asit akciğer hücrelerini parçalayıcı etkiler gösterir, besin artıkları da kitlesel etkileriyle solunum yollarını tıkarlar.

Aspirasyon, entübasyon yapılmadan önceki dönemde veya entübasyon tüpü çıkarıldıktan sonra anne adayının tümüyle "ayılmasına" kadar olan dönemde ortaya çıkar. 

Günümüzde aspirasyon, alınan önlemler sayesinde oldukça ender görülür hale gelmiştir. Bu önlemler anne adayının en az 4 (ideal 6) saatlik tam bir açlık süresinden sonra (bu sürede su da içilmemelidir!) anesteziye alınması ve anestezi doktorunun mide asidini gidermek için uyguladığı antiasit ilaçlardır. Bu iki önlemle aspirasyon oldukça ender olarak ortaya çıkar.

2-Zor entübasyon: özellikle "şişman" anne adaylarında veya diğer bazı nedenlerle (boynun kısa olması gibi) entübasyon zor ya da imkansız olabilir. Tecrübeli bir anestezist bu zor durumlarda bile entübasyon tüpünü doğru bir şekilde yerleştirmeyi başarabilir.



3-Aşırı kanama (atoni): genel anestezi gazlarının bir kısmı rahimi gevşetici etkiler gösterirler. Tecrübeli bir anestezist, rahim kasını gevşetici etkileri en az olan "gazları" kullanır ve gazın dozunu da mümkün olan en düşük seviyede tutar.

4-Yenidoğan bebekle ilgili sorunlar: sezaryen operasyonunun başlamasından bebeğin doğmasına kadar geçen süre uzadıkça bebeğin bu durumdan olumsuz olarak etkilenme olasılığı artar. 

Tecrübeli bir kadın-doğum uzmanı mümkün olan en kısa sürede bebeğin doğmasını sağlayarak, bu riskin en aza inmesini sağlar.


Video: DOĞUMDA VE SEZARYENDE GENEL, EPİDURAL, SPİNAL, KOMBİNE ANESTEZİ. HANGİ DURUMDA HANGİ ANESTEZİ UYGULANIR?

Dr. Kağan Kocatepe Youtube Kanalı >>

DOĞUMDA ANESTEZİ İLE İLGİLİ DİĞER BİLGİLER:


İLGİLİ KONULAR:


Video: Genel veya epidural sezeryan doğumda süt gelmesi normal doğuma göre gecikir mi?