Hamilelikte 31. haftada anne adayı ve bebekte değişiklikler nelerdir?
Dr. Kağan Kocatepe Youtube Kanalı >>
Gebeliğinizin 31. haftasında neler oluyor?
30+0, 30+6. günler arasındayız,
31. gebelik haftasındayız.
Bu haftalardan itibaren rüyalarınızın değişmiş olduğunu fark etmiş olabilirsiniz. Anne adayları bu gebelik haftalarında garip rüyalar görebilirler. Kısa bir uykuya dalsanız bile hemen rüya görmeye başlayabilirsiniz. Belki de gebelik dönemi, yaşamınız boyunca en sık rüya gördüğünüz dönem olacak.
Bu rüyaları eşinizle ve arkadaşlarınızla paylaşın. Bu kadar sık rüya görüyor olmanızın nedeni gebeliğin beyin biyokimyası üzerinde yaptığı değişikliklerdir.
Rüyaları hatırlamanın en etkili yolu yatağınızın başucunda bir not defteri bulundurmaktadır. Kalkar kalkmaz hemen gördüğünüz rüyayı not edin. Yoksa saniyeler içerisinde unutabilirsiniz.
Ayrıca gelecek haftalardan itibaren, belki bu hafta da başlamış olabilir, uykunuz boyunca sık sık uyanıklık dönemleri yaşayabilirsiniz. Yani tam böyle uykudayken uyanabilirsiniz, tekrar uykuya dalabilirsiniz. Yani uykunuz zaman zaman bölünebilir. Bu, gerçi önümüzdeki haftalarda daha sıklaşacak ama bu haftalarda da oluşmaya başlayabilir.
Bunun nedeni, doğduktan sonra emzirme döneminde bebeği 2-3 saat aralıklarla emzirmeniz için vücudunuzun sizi şimdiden hazırlaması. Çünkü dünden bugüne yani bugün daha hamileyken yarın doğum yapınca hiç bir insan böyle 8 saatlik bir uykudan 2 saatte bir 3 saatte bir uyanacak pozisyona gelemez.
İşte bu hazırlık, bu dönemde yapılmaya başlanıyor. Yani uykularınız bölünüyor. Bunun amacı sizi doğum sonrası 2-3 saatte bir uyanmaya şimdiden hazırlamak.
Video: Hamileliğin son aylarında ortaya çıkan uykusuzluk ve sık uyanmanın amacı nedir?
Dr. Kağan Kocatepe Youtube Kanalı >>Anne adaylarından bazıları her gebelik muayenesinde ultrasonografiye girdikleri için "bu durum acaba bebeğe zarar veriyor mu" diye düşünüyor olabilirler. Bir kere öncelikle şunu söylemek lazım; ülkemizde ve diğer bazı ülkelerde gebelik muayenesinin bir parçası olarak rutin ultrasonografi yapılıyor. Bazı ülkelerde ise gebelik muayenelerinin bir kısmında ultrason yapılırken bir kısmında ultrason yapılmıyor. Ancak şunu bilmek lazım ultrasonografinin bebeğe herhangi bir zararı yok.
Tabii her gebelik muayenesinde mutlaka ultrason yapılması zorunlu diye bir şey yok. Bunlardan daha önce bahsetmiştik.
- Özellikle ilk ultrasonografi bebeğin canlı olduğunun belirlenmesi, dış gebelik olmadığının belirlenmesi açısından önemli.
- Sonra ikili test için 11 ile 14. hafta arasında yapılan ultrason önemli.
- Sonra detaylı ultrason dediğimiz 19 ila 23. haftalar arasında yapılan ultrason önemli.
- Sonra da üçüncü trimesterda duruma göre, özellikle gebeliğin son haftalarında, böbreklerde bir genişleme var mı veya önceden görülmemiş herhangi bir sorun var mı yok mu diye ve özellikle de eğer gelişme geriliği şüphesi varsa ve/veya bebeğin iri olduğundan şüpheleniliyorsa, amniyon sıvısının arttığından şüpheleniyorsa gene ultrason yapmak lazım.
Ama aslına bakarsanız her gebelik muayenesinde ultrason yapılacak diye bir zorunluluk yok.
Video: Detaylı ultrason normal olmasına rağmen bebekte ilerleyen haftalarda sonradan da sorun çıkabilir mi?
Dr. Kağan Kocatepe Youtube Kanalı >>Ancak tabii genel eğilim olarak dünya üzerinde artık daha önce, sadece belli aralıklarla ultrason yapılan ülkelerde bile, standart hale gelmiş uygulama her gebelik muayenesinde ultrason yapılması şeklinde. Çünkü ultrasonografi cihazları artık giderek yaygınlaşmış durumda ve bu nedenle de artık herhalde bundan 10 sene sonra ultrasonsuz bir gebelik muayenesi olmayacağını öngörebiliriz.
Bebeğiniz özellikle 30 ile 32. hafta arasında diğer haftalara göre daha hareketlidir.
Bunun en muhtemel nedeni amniyon sıvısının bu haftalarda nispeten daha fazla olması. Aslında amniyon sıvısının en fazla olduğu haftalar 27. haftadan itibaren 32. haftaya kadar. Ama bebeğin hareketliliği özellikle bu haftalarda biraz daha fazla oluyor. Bebeğin yeri de nispeten biraz daha fazla.
32. haftadan itibaren bebeğin içerdeki yeri de giderek azalacağından hareketlerin nitelikleri de değişecek ve tabii ki özellikle 30. haftadan itibaren bebeğin beyin işlevleri de geliştiği için bilinçli hareketler ortaya çıkmaya başlayacak. Yani bebek daha çok yerinden rahatsız olduğu zaman veya aynen bir erişkin birey gibi sürekli aynı pozisyonda kalmak onu rahatsız ettiği için yerini değiştirmek isteyecek.
Ama tabii ki bir de otomatik hareketler var. Bunlar bebeğin kaslarını sürekli olarak aktif tutulmasına yönelik. Bunlardan bir tanesi solunum kasları. Solunum kasları sürekli olarak çalıştırılması lazım ki doğum sonrasında güçlü bir şekilde çalışmaya başlasınlar.
Solunum kasları diyafram kası, yani göğüs kafesi ile karın boşluğunu birbirinden ayıran o büyük kas, bir de kaburgalar arası kaslar. Bunlar sürekli olarak çalışacak ki doğum sonrasında hemen solunum işlevi başlasın.
Onun dışında emme kasları, ellerin kasları, bacakların kasları. Yani kısacası bütün kaslar sürekli olarak hareket halinde olmak zorunda. Çünkü kaslar eğer çalışmazsa incelir, kitlesel olarak azalır. Bu yüzden sürekli olarak çalıştırılması lazım. Bebek sürekli olarak içeride antrenman yapıyor o yüzden de.
Video: BEBEKLER RAHİM İÇİNDE DOĞMADAN ÖNCE SOLUK ALIP VERİR Mİ? BU SOLUNUM HAREKETLERİ NE İŞE YARAR?
Dr. Kağan Kocatepe Youtube Kanalı >>Bebeğin hareketlerinin niteliği 30. haftadan itibaren değişecek demiştik. Çünkü daha çok bilinçli hareketler pozisyon değiştirmeye yönelik olarak, daha iyi bir pozisyon bulmaya yönelik olarak, sizi de belki o anda sizin bulunduğunuz pozisyondan memnun olmadığı konusunda uyarmak için hareketler yapmak, sizinle iletişimde bulunmak amacıyla yapılan hareketler. Bunların hepsi beyin işlevlerinin gelişmesi ile birlikte artan kas faaliyetleri sonucunda oluşan hareketler.
Bebek hareketlerini obsesif bir şekilde takip etmeye gerek yok. Bazı cep telefonu aplikasyonlarında tekme sayacı gibi şeyler buluyoruz, görüyoruz. İşte "eğer belli bir süre içerisinde az hareket ederse hemen doktorunuza haber verin" diye. Bebekler her zaman aynı hareketlilikte olmaz. Her bebek aynı hareketlilikte olmaz. "Benim önceki bebeğim daha fazla hareket ediyordu bu daha az hareket ediyor, acaba bunda bir sorun var mı" diye bir şey yok.
Her bebeğin hareketleri kendine özgüdür. Onun dışında bebekler özellikle günün belli dönemlerinde daha aktif olabilirler. Sizin açlık durumunuza göre daha az hareketli olabilirler. Eğer bebeğin az hareket ettiğinden şüpheleniyorsanız sakin bir köşeye çekilmeniz lazım. O sakin bir köşeye çekilip de böyle bir şeyler yediğiniz zaman bebeğin tekrar hareket etmeye başladığını hissedebilirsiniz.
Ayrıca gün boyunca yaptığımız aktiviteler onda bir beşik etkisi yarattığı için, tam anlamıyla bebek doğum sonrası onu uyutmak istediğiniz zaman nasıl böyle onu sallarsanız, gün boyunca yaptığınız aktiviteler de onda beşik etkisi yarattığı için, gün boyunca daha fazla uyuyor olabilir ve akşam evinize gittiğiniz zaman daha fazla hareket ediyor olabilir.
Bebek hareketlerinin azalmasının takip edilmesi istendiği zamanlar ne zamanlar?
Bebekte gelişme geriliği ve/veya amniyon sıvısı azalması söz konusu olduğu zaman size bebek hareketlerini daha dikkatli takip etmeniz önerilecek. Ama zaten bu tür durumlarda NST dediğimiz, daha sonra bundan bahsedeceğiz, incelemesi de daha sık yapılacağı için aslına bakarsanız günümüzde bebek hareketlerinin sıkı bir şekilde takip edilmesinin önemi olmakla beraber birinci sırada önemli bir şey değil. Sadece genel olarak bebek hareketlerine bakmanız lazım. Bebeğiniz oynamadığı zaman sakin bir köşeye çekilmek ve özellikle şekerli bir şeyler yiyip içmek sıklıkla işe yarar. Hala azaldığından şüpheleniyorsanız tabii ki doktorunuza başvurmanız gerekir.
Video: Gebelikte NST (Non Stres Test) nedir, nasıl, ne zaman yapılır? 31+4 haftada kliniğimizden görüntüler
Dr. Kağan Kocatepe Youtube Kanalı >>Bu haftanın sonunda bebeğin boyu yaklaşık olarak 40 santimetre ve ağırlığı da 1650 gram.
Her zaman tabii ki belirtiyoruz: 1180 gram da normal 2350 gram da normal. Bu aralıklarda bu haftalardaki bebekler bulunabilir diyoruz ve bu haftayı bu şekilde tamamlıyoruz.
Bebek hareketlerini saymak gerekli mi?
İnternet sitelerinde çoğu zaman öyle yazıyor. Evet, ama çok da fazla böyle takıntı haline getirmemek lazım.
Yani işte ben mesela görüyorum cep telefonu aplikasyonlarında, tekme sayacı diye bir şey var. Bu gerekli değil. Bir kere öncelikle düzenli olarak takibe gidiliyorsa zaten bebeğinizin kilosuna bakılıyor, amniyon sıvısına bakılıyor, gerekli durumlarda NST dediğimiz bir inceleme var, o yapılıyor.
Bunlar yapıldıktan sonra zaten aralardaki dönemde doktora gitmediğiniz günlerde bebek hareketlerine evet dikkat etmelisiniz. Ama şunu da bilmelisiniz ki bebek her zaman aynı oynamaz:
- Bazen daha sakindir ve daha az oynar.
- Siz açken daha az oynar.
- Eğer o anda ayaktaysanız, günlük gürültü söz konusuysa daha az oynar.
- Geceleyin daha fazla oynar.
- Bazen bir taraftan diğer tarafa dönerken yerini tam olarak bulamadığı zaman daha fazla oynar.
- Sevdiğiniz yiyeceklerde o da sevinir daha fazla oynayabilir.
- Gürültüde daha fazla oynar.
- Aşırı ruhsal gerginlik, kısa süreli olanlar, daha fazla oynar.
Yani aslında bebeğin hareketini tabii ki önemsemek lazım. Özellikle de amniyon sıvısında azalma varsa veya başka bir sorun varsa gelişme geriliği gibi, zaten önemsemek lazım, ama onun dışında takıntı ve obsesyon haline getirerek "bebek hareketleri azaldı, bebek hareketleri arttı, işte 10 dakikada bir tane oynadı, işte saatte 10 oynaması lazım" gibi. Bunlar eğer doktor tarafından size özel olarak önerilmemişse çok da gerekli değil.